"Kör kuyu, yalnızca bir rüyanın değil, kalpteki derin acının da yansımasıdır; her kayboluş, içsel bir yolculuğun sessiz ifadesidir."
"Kör kuyu, yalnızca bir rüyanın değil, kalpteki derin acının da yansımasıdır; her kayboluş, içsel bir yolculuğun sessiz ifadesidir."
KÖR KUYUDAYIM
Bu kaçıncı dalıp dalıp gitmelerim?
Dalga dalga saçların kalbimi titretir.
Üşüyor ayaklarım bir girdapta;
Rüzgâr olur, savurur bu şehir.
Aldırma gönül, kara tren geliyor;
İçi boş bir elveda, canımı acıtır çaresiz.
Dönüşü olmayan yollara çıktım,
Eksilirim kendimden nedensiz, niçinsiz.
Düşlerin mahpusunda kaldı ömrüm,
Acının umutları çoktan soldu.
Mezarımda kırmızı bir gül;
Kızgın çöllerde, bahar ayazında kurudu.
Bir rüyaydı bu, deldi geçti.
Ölümü soluyor çalar saat gibi duvarda;
Ensemde derin derin bir nefes,
Batık bir gemiyim ıssız bir koyda.
Akşam göçüyor, resmini çizerken
Gözlerimde kapanmaz yaralarım.
Gözden ırak, gönülden ırak;
Ben artık Yusuf’un düştüğü kör kuyudayım.
Halil Kumcu
1 Mayıs 2021 / Cumartesi / Ankara