"Eski zaman aşkları, kalpte iz bırakan bir yemin; şimdiye sığmayan bir özlemdir."
"Eski zaman aşkları, kalpte iz bırakan bir yemin; şimdiye sığmayan bir özlemdir."
ESKİ ZAMAN AŞKLARI
Alışamadım ben şimdiki sevdalara;
Kimse görmesin bendeki seni.
Ömrüm seni sevmekle son bulacak;
Bu bir aşk yemini.
Ne hayaller geçer önümden,
Ne çok yakınır oldum.
Mektupla sevdim ben seni;
Resmin cebimde olmadığında kahrolurdum.
Ah, nerede o eski günler,
Hele o eski aşklar?
İçimi ısıtan gülfidanı,
Terk ettiğin günden beri kanar.
İzi bir yara gibi hâlâ durur şuramda;
Eski sancının yangını.
Yaralar bu aşklar,
Eski tanıdıklardan kalan yanımı.
Ne garip şey bu yıllar var ki,
Büyüdüğüm evdeki o kokun
Bir adım geriye atmadı;
Kurutulmuş çiçeklerle sunduğun.
Pencereme konmuş ürkek serçe,
Terk etti, gitti beni gittiğin o saatlerde.
Dokunsam ağlayacakmış gibi,
Bir yarım hikâyede.
Eski ekmeğin tadı yok hiçbir şeyde;
İçimde eski zamanlardaki seni depreştirdi.
Eski zaman aşklarını özledim;
Aşklar da çok değişti.
Dünyanın en yalnız insanıyım,
Yine ikimizin şarkısı çalıyor.
Her şeyin sonundayım sanki;
Beni hep geriye mazideki sana götürüyor.
Halil Kumcu
18 Ocak 2024 / Perşembe / Ankara