Şiirden geriye kalan satırlar:
“Bir yiğit ölür, ardından türküsü yürür.”
“Sevda da isyan da aynı mendile siner.”
“Zalim oyun kurar, yiğit destan yazar.”
Şiirden geriye kalan satırlar:
“Bir yiğit ölür, ardından türküsü yürür.”
“Sevda da isyan da aynı mendile siner.”
“Zalim oyun kurar, yiğit destan yazar.”
HALİL'İM
Kavgalı başın kara karışmış,
Yazık gönlün daralmış Halil’im.
Hürriyet düşleriyle ağlaşmış,
Yazık tahtlar aşılmış Halil’im.
Çökertme yollarında gitgide,
Ezilen ayaklar kelepçede,
Bir yanın kanıyor Gülsüm'ünde,
Yazık ciğerin dağlar Halil’im.
Gelirsen Çökertme'ye duraksar,
Tenine dalgalar vurur, susar,
Birikir tüfekte dünyan yanar,
Yazık bu ateş yakar Halil’im.
Dostlara selam olsun, serpilir,
Söylediğin türkü dile gelir,
Yarınında umutlar yeşerir,
Yazık gecen kararmış Halil’im.
Kızıldır ufuklar, ödü patlar,
Gözlerinden yaş zırh gibi akar,
Mermiler şahlanırken ağalar,
Yazık uzaktan bakar Halil’im.
Gülsüm’ün dudağında hislenir,
Bunlar yetmezmiş gibi direnir,
Unutulmaz, silinmez, dirilir,
Yazık sırf senin ismin Halil’im.
Bitez’in taş yastığı üşütür,
Gamlı dar sokakları ürkütür,
Zalimin kurduğu oyun güçtür,
Yazık karalar bağlar Halil’im.
Karlı dağlar seni saklar, gizler,
Dumanla üstüne sevgi örter,
Yâr kokusu mendiline siner,
Yazık derman kalmadı Halil’im.
Kolcu bastı kapıyı, açamam,
Aşktan kaçmak imkânsız, ne yapsam,
Şu feleğin çarkı döndü Mevla’m,
Yazık ölüm zamansız Halil’im.
Kan ağlıyor Bitez’in Yalısı,
Halil vuruldu, çırpınır yası,
Gülsüm kaldı ardında duası,
Yazık sel olup doldu Halil’im.
Kundurana laflar ahla düştü,
Aklınla karışık kirpik düştü,
Avucuna korlar, kışlar düştü,
Yazık için yanıştı Halil’im.
Canın yandıkça küllerin biter,
Bir efsane olur, çağlar geçer,
Unutan değil, yaşatan yeter,
Yazık hayal oldun sen Halil’im.
Efkârlısın, dertle sazın çalar,
Ellerin titrer, acıyla kokar,
Halil der ki son nefeste yıllar,
Yazık sevdanla gider Halil’im.
Gülsüm durdu, kederiyle yazdı,
“Adınla yürüyen bir isyan”dı,
Bir çift kanat değil, bir destandı,
Yazık hayat yolunda Halil’im.
Hece iner, türkün kalır izde,
Bir hasret büyür her deniz seste,
Halilî yaşar her bir yürekte,
Yazık susmaz ağıtlar Halil’im.
Halil Kumcu
📍Şair Notu: Bu şiiri yazarken yalnız Halil’i değil, bir halkın yarım kalmış nefesini, sevdasıyla özgürlüğü arasına sıkışmış yüreğini düşündüm. Çökertme’nin yolları, Bitez’in taş yastıkları yalnızca bir coğrafya değildir; aynı zamanda acının ve direncin simgesidir. Belki siz de okurken Halil’i kendi içinizde tanıyacaksınız. Onun gözyaşını gözünüzde, Gülsüm’ün sessiz duasını içinizde duyacaksınız. Çünkü her çağın Halil’i vardır; her çağın bir Gülsüm’ü vardır. Birinin kalemiyle değil, aslında sizin yüreğinizle tamamlanan bir ağıttır bu. Okur dostum, biliniz ki bu dizelerde anlatılan yalnız bir ölüm değil; aynı zamanda ölmezliğe karışmış bir sevdanın, bir isyanın, bir hatıranın sesidir. Halil’in adı silinse de, türküsü denizlerde, dağlarda, her cesur yürekte yaşamaya devam edecektir.
20 Ağustos 2025 / Çarşamba / Ankara
Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Önceki Şiir | Sonraki Şiir