"Kader, içimizi saran kalabalıkta bir parça gibi yürür; boşluklar etrafında duvar örülmüş, yalnızlık kabul edişin kalemidir."
"Kader, içimizi saran kalabalıkta bir parça gibi yürür; boşluklar etrafında duvar örülmüş, yalnızlık kabul edişin kalemidir."
YAZGIM
Ruhum ölümcül bir hastalığa yakalanmış;
Sağır bir bedende, dilsiz bir vicdanda kanar.
Ayrılığa yazgılanmış bir sevdaya düşmüş;
Yitip giden bir serapta apar topar.
Hayatın kıyısında, sanki başka bir zamanda,
Dönüp dolaşır ağır ağır o bildik yaralar.
Yaşamın sonuna yolculuk, ne denli hazinmiş;
Avazı çıktığı kadar bağırır, kendi kendine sorular.
Şu önümde yürüyen kader diye bir şey;
Şu içimi saran bir parçası olduğum kalabalık.
Başımdaki büyük boşluklar, etrafında duvar;
Her şeye uzak, kabullenişi kaleme aldığım yalnızlık.
Defalarca içime battın, kaçınılmaz yazgım;
İnsanı yutan yaşam denilen şey de bu değil mi zaten?
Ne ateş ne buz, dünüm, bugünüm, yarınım;
Onlarca tozlu yılda, kefende saklıdır dönmeyen.
Vaktiyle ne istediğini bilmeden yaşadı;
Her şeye uzakta, toprak olacak kalbim.
Ölüm bir gün ansızın karşına çıkacak;
Ben Yusuf’a yasaklı Züleyha gibi sevdim.
Halil Kumcu
22 Eylül 2022 / Perşembe / Bartın