"Unutmak, anıların izlerini silmek değil; her anı yeniden yaşarken, kalbinde acıyı taşımaktır."
"Unutmak, anıların izlerini silmek değil; her anı yeniden yaşarken, kalbinde acıyı taşımaktır."
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR
GÖNÜL YARASI - lll
Çevirdim kum saatini,
Dönülmez akşamın ufkundayım.
Kaburgamda ellerinin izleri,
Aylar var ki sana tek bir dize bile yazamadım.
On ay, tam üç yüz gün eder;
Bartın’da sonbahar.
Aklım ağlayan ağacın altında,
Gönül küllenmiş bir mangal gibi hatırlar.
Hançer ucu gibi kıpırdadıkça içime batıyor,
Çok eski yaralar.
Kalbimde hiç sönmeyen bir ateş yanmakta,
Olmadık şeylere ağlar oldum bu aralar.
Kesti dizlerimin ferini,
Gönlümün otuz beş yıl önceki kanaması.
İncik boncuklu dar sokaklardaki solgun yüzünle,
Ciğerlerime içli içli iniyor bu iç sıkıntısı.
Sensizlik çekilmez dert imiş;
Yaralı gönlüm hasretine başkaldırır.
Gönül ferman dinlemiyor ki,
Ahım binler bülbül feryadını barındırır.
Uzaklarda gam var, keder var;
En içli ağıta bir kurşun yarasıyla vurur neşter.
Hudutsuz bir aşkın varlığını itiraf etmekteyim,
Gitmekle bitmiyor bazı şeyler.
Dilsizliğin tercümanı gözyaşları,
Yaram kendime kanar.
Vakit çok geç gönül yaram,
Kırıldı sıkı sıkıya sarıldığım dallar.
Kalbimi işgal eden âşıklar pazarında,
Sol elimde sen.
Derede kayık, kayıkta senle ben,
Sağ elimde dümen.
Gözlerimdeki nem sellesip çoktan bendini aştı,
Baktığım her yerde suretini görür oldum.
Unuttum demekle unutulmuyor;
Seni andıkça hep ahımı çeker aşkına gönül koyduğum.
Halil Kumcu
9 Eylül 2024 / Pazartesi / Ankara