Rüyanın içinde bir rüya,
Suyun üzerine yazılan bir masaldı her şey.
Ne yaralar silindi,
Ne de yüreğimde kanayan dizlerin şimdi.
Rüyanın içinde bir rüya,
Suyun üzerine yazılan bir masaldı her şey.
Ne yaralar silindi,
Ne de yüreğimde kanayan dizlerin şimdi.
YARIM KALAN BİR HİKÂYE
Bilmezdim içine düşmeden önce,
Sevmenin, sevilmenin bu kadar yaktığını.
Ne unutabilirsin, ne de vazgeçebilirsin,
İliklerine işleyen o gözlerin çırpınışını.
Ayağında prangalarla çarmıha gererler,
Tüketir bu özlem, hele ki beklemek.
Bir şarkıda ansızın mıh gibi saplanıp,
Ağlayıp ağlayıp bir avuç toprağa girememek.
Gelmeyecek biri sızlatır içini her nefeste,
Ölüm yerine hasret türkülerine gömülürsün.
Ne zaman bir sigara yaksan, iki kadeh üstüne,
Eksik kalmış cümleler batar, bin parçaya bölünürsün.
Ciğerlerinde düğümlenen geç kalmışlığın kahrıyla,
Boğazına yumruk gibi oturur, yırtık pırtık fotoğraflar.
Hiç mi sevmedin, kilit mi vurdun diline?
Vicdanına atılan taş, gözünden akan yaş kadar.
Yarım kalan bir hikâyenin zemheri ayazında,
Ayrılığın resminde yazılan masalda sensizlik kanar.
Yüreğinde paslı bir yalnızlık, avuçlarında ıssızlık,
Düşlerin mahpusunda kapanmaz yara, dım dım damlar.
Halil Kumcu
8 Mart 2021 / Pazartesi / Ankara