"Aşk, bir ömrü bir avuç gözyaşıyla harcar; sevdiğini kaybetmekse, kalan kalbi ebedi bir boşlukta bırakır."
"Aşk, bir ömrü bir avuç gözyaşıyla harcar; sevdiğini kaybetmekse, kalan kalbi ebedi bir boşlukta bırakır."
NEYLEYİM
Hayat ciğerim kanar, dilim kurur;
Delik deşik, param parça uçuşur.
Gurbet elde sensiz köşkü neyleyim?
Öksüz kalan kalbim ağlar, savrulur.
Ebedi kor bir yangına namzedim;
Ey aşk, ulu aşk, sana yalnız geldim.
Gençliğim elinde gitti, neyleyim?
Avcunda kırıldı camdan bu kalbim.
Can çekişen can, aşkınla perişan;
Gözlerimden boşalan yaş perişan.
Çarem senken, sensizliği neyleyim?
Dermanı birden yakan dert perişan.
O güzel yüzüne besbelli vurgun;
Her günüm kıyamete dek upuzun.
Olmuyor işte, olmuyor, neyleyim?
Karmakarışık, darmadağın koydun.
Ne gurbette ne sılada tamamım;
Sayılı günler gelip geçer sandım.
Ayrılık her an ağlattı, neyleyim?
Kahrımdan ölürsen ona yanarım.
Bu vuslattan ırak düştüm düşteli;
Harap oldu körpecik ten, sevgili.
Sensiz doğan günü söyle, neyleyim?
Bir solukluk yolcuyum eksileli.
Ruhuma cemre diye damlattılar;
Uykumu geceden bölen dimağlar.
Ben bu emanet bedende neyleyim?
Oy dağlar, yol ver, dağlar yârim ağlar.
Bahara sen kokmayan gül yakışmaz;
Yaz derdimi yaz, sevem, sarıl biraz.
Kalem kâğıda küskün, ben neyleyim?
Senden gayrı hiçbir aşka yazılmaz.
Yaramı acıtır aşkın sen hali;
Bir düşe sığmayan tutkulu hali.
Sen kokmayan açan gülü neyleyim?
Gönül telime dökülür bu hali.
Ah, kalbim başka birini neyleyim?
Yarım kalan aşkı söyle neyleyim?
Neyleyim, deliler gibi çok sevdim;
Bir sana, bir ben yetmedi, neyleyim?
Halil Kumcu
28 Mayıs 2024 / Salı / Ankara