"Her gurbet, bir ayrılığın, bir özlemin, bir hasretin hikâyesidir; kalpte kalan tek şey, gurbetin acı tatlı hatıralarıdır."
"Gurbet, memleketin kokusunu rüzgârla taşıyan bir ayrılığın adıdır; özlemle yanar, kavuşma hayaliyle yaşar."
"Her gurbet, bir ayrılığın, bir özlemin, bir hasretin hikâyesidir; kalpte kalan tek şey, gurbetin acı tatlı hatıralarıdır."
"Gurbet, memleketin kokusunu rüzgârla taşıyan bir ayrılığın adıdır; özlemle yanar, kavuşma hayaliyle yaşar."
GURBET
Başımda bekler binlerce hayalin;
Beni sılaya hasret koydun, gurbet.
Yâr saçının telinde ne gezersin?
İki eli memleket kokan gurbet.
Yüreğime sarılan gam, kasavet;
Hayat kırgını bir türküye külfet.
Eser soğuk soğuk, üşütür lanet;
Burun direğimden sızlatır gurbet.
Mahzun, yapayalnız kaldı düşlerim;
Gülmedi dünyada, yok bir tesellim.
Turnalara haber sal, çok özledim;
Gönül bu ferman dinlemiyor, gurbet.
Yorgunum, yol uzun, can dayanmıyor;
Üstümden tek tük yıldızlar göçüyor.
Her gün kavuşurum diye bekliyor;
Bu sevda başkasına haram, gurbet.
Bir gün herkes kavuşur sevdiğiyle;
Bu dünyada olmasa da ahrette.
Ölüm bile ayıramaz seninle;
Vız gelir, tırıs gider bize gurbet.
Geldim dünyaya, ardından gitmeye;
Sevgimin nefes aldığı her yere.
Derman arar iken düştüm dertlere;
Tellenir her bir sigaramda gurbet.
Dudağımda çizgi, çizgi duraklar;
Hayâl meyal, sen başımda hep efkâr.
İçten şarkılı sesin hâlâ ağlar;
Ayrılık ateşi çok yakar gurbet.
Yürek yaralı, ciğerlerim sızlar;
Tek tek saçlarıma düştü beyazlar.
Benim gibi sürgün mü yedin, ne var?
Tak dedi canıma, yak dedi gurbet.
Hayatın sonbaharında günlerim;
Gayri kalmadı dizimde takatim.
Tozlu camlar müdavimi gözlerim;
Kör olasın sen, kör olasın gurbet.
Yalnızlık gamın çayında demlenir;
Ağlama gözlerim, Mevla’m Kerim'dir.
Gider dönmezsem, bağışlaman yeğdir;
Yay kaşlarını, göm bağrıma gurbet.
Halil Kumcu
15 Mayıs 2024 / Çarşamba / Antalya