"Bağışlanmaz günahlar, yalnızlık ve acının karanlık korunda yankılanır; her veda, yüreği ateşle yakar, gözleri ise gözyaşıyla yıkar."
"Bağışlanmaz günahlar, yalnızlık ve acının karanlık korunda yankılanır; her veda, yüreği ateşle yakar, gözleri ise gözyaşıyla yıkar."
BAĞIŞLANMAZ GÜNAHLAR
Bağışlanmaz günahlar içindeyim;
Hem itiyor, hem çekiyorsun.
Bir zülüf yapışmış şakaklarına,
İnsanı mest ediyorsun.
Her an veda edecekmiş gibisin;
Bilirsin, korkutur beni yalnızlık.
Çekildi mi kılıçlar,
Neden her yer karanlık?
Kendi kendimle konuşur oldum;
Kirpiğimdeki yaşlar sıralı sanki.
Düşmemek için yaslandığım duvar,
Yanardağa dönüştü arkamdaki.
Alevden gözlerindeki tüm izler,
Öyle bir korla tutuşmuş ki;
İki yarım bir bütün etmedi, yazık;
Acılarına vasiyet etmişsin meğerki.
Dil susar,
Yürek yanmaya başlayınca;
Ses verir gül yaprağı dudağın,
Sesim sesine çarpınca.
Yokluğunda halka halka sarı saç örgülerini,
Her gün ellerimle tararım.
Geçen günlerimize yas tutup,
Gözler ruhun aynasıdır, şarkıyla kanarım.
Halil Kumcu
11 Ocak 2024 / Perşembe / Ankara Gazi Hastanesi